Side kıyı kumulu Antalya ili, Manavgat ilçesi sınırları içindedir. Side kıyı kumulunda 16 familyaya ait 24 bitki türü tespit ettik. Bu türlerden 2’si Türkiye için endemik (Türkiye’ye özgü) olup Orobanche sideana (Side canavar otu diye Türkçeleştirebiliriz) türü dünyada sadece Side kıyı kumulunda bulunmaktadır. Bunun dışında Anthemis ammophila (Kum papatyası diye Türkçeleştirebiliriz) Side ile birlikte Antalya için endemik bir türdür. Side kıyı kumulu bitki örtüsünde ise 3 sınıfa ait 4 bitki birliği ve 2 alt bitki birliği tespit ettik. Bu bitki toplulukları;


1. Salsolo - Euphorbietum peplis birliği  
2. Ipomoeo - Elymetum farcti birliği
            • Ipomoeo-Elymetum typicum alt birliği
3. Scrophulario - Sarcopoterietum spinosi birliği
            • Echietosum plantaginei alt birliği
4. Anthemido ammophilae - Ononidetum variegatae birliği

Bu bitki toplulukları bu kumuldaki; yüksek plajlarda, embriyon ve hareketli kumullarda, geride bulunan ve sabitleşmiş kumullar ile hareketli kumlardaki kumul tepeleri arasında bulunmaktadır. Bu bitki birliklerinden
1. Anthemido ammophilae - Ononidetum variegatae
2. Ipomoeo - Elymetum farcti
3. Scrophulario - Sarcopoterietum spinosi
endemik olan bitki birlikleridir.


Side-Sorgun kıyı kumulunun en eski olan 1951 ve nispeten yeni olan 1994 yıllarına ait hava fotoğrafları bilgisayar ortamında Dr. Yılmaz BAL tarafından karşılaştırıldı. Kumulun alanı bu süre içinde 1.498,2 ha. dan 1.468,8 ha gerilemiş, kumulun uzunluğu bu süre içinde 57.811 m.den 56.990 m.ye gerilemiş ve kumulun en geniş yeri ise bu süre içinde 1.448 m.den 1.317 m.ye gerilemiştir. Burada en ilginç tespit 1951 yılında mevcut 3 kumul tepesinin yok edilerek bu kumların çalınması ve diğer kum alımları sonucu denizin 3,27 m kara içine girmiş olmasıdır.

Sorgun'da 1954-1959 (5 yıl) ile 1963–1988 (25 yıl) yılları arasında toplam 30 yıl süren kumul ağaçlandırması yapılarak kum hareketini önlemek için büyük emek ve masraflarla oluşturulan kumul ormanı, Belek’te olduğu gibi oteller kümesine dönüştürülmektedir. Son yıllarda bunlara ek olarak bu ağaçlandırılan alan için 2 golf alanı ve 1 otel tahsisi yapılmıştır. Bunun üzerine 8 Kasım 2005 tarihinde Side Doğa Gönüllüleri’nin bizden yardım isteği oldu. 9 Ocak 2006 tarihinde Side Doğa Gönüllülerinden Ali Yükser ile Side kumulunda bir inceleme gezimiz oldu. Bu gezi notlarımızı 11 Nisan 1979 ve 28 Haziran 1988 (Prof. J.-M. Géhu ve M. Costa ile) tarihlerindeki araştırma notları ile birleştirip 28 Ocak 2006 tarihinde Manavgat Başarı Kolejinde, Manavgat Sivil Toplum Platformunun düzenlediği “Kumullarımız, ormanlarımız, geleceğimiz” toplantısında Side kumulunun önemini belirten bir konuşma yaptık. Bu konuşma Side Doğa Gönüllülerinin web sitesinde de (www.sorgun.org/phpBB2/viewtopic.php?t=1166) yayınlandı. Bu toplantıda Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ ve Orm. Müh. Gürel ŞİRİN’in de konuşmaları oldu. Ayrıca mahalli basında da toplantı konuşmaları verildi. Daha sonra T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 14 Haziran 2007 tarihinde Sorgun ormanı 1. Derece Doğal Sit Alanı kapsamına alındı. Böylece eski kumul alanı olan Sorgun ormanına yapılacak golf alanları ve otel ile bu eski kumul alanının geri dönülmez bir şekilde bozulması ve bitişiğindeki çok önemli kumul alanının daha fazla bozulması şimdilik engellenmiş oldu. Ancak Doğal Sit korumalarının takibi yapılmadığından bu korumanın doğaya ne kadar yararının olacağını da kestirmek mümkün değil.


Side kumulu sahip olduğu 24 bitki türü ki bunlardan 2’sinin endemik olması, 4 bitki birliği ve 2 alt birliği ki bunlardan 3’ünün endemik olması yanında Batı Akdeniz kıyılarımızda doğallığını nispeten koruyan tek kumul ekosistemi olması ve yanı başının tarihi sit olması nedenleriyle 1992 yılındaki yayınımızda Akdeniz kıyılarımızdaki uluslar arası önemdeki 6 alandan birisi olarak verilmiştir. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığı o tarihten beri ısrarla bu kumulu koruma altına almamıştır.


Türkiye’de doğa koruma konusunda ölçüler bir temele dayanmadığından Side’de olduğu gibi doğa koruma konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Örneğin Fransa, İspanya gibi ülkelerde ülkedeki bilimsel araştırmalar sonunda ve onlara dayanan çeşitli disiplinlerden oluşan komisyonların oluşturduğu ve her 10 yılda bir gözden geçirilen “Toprağın Kullanılması Planları” (POS - Plan Occupation Soil) ile ülke arazisinde doğa koruma, tarihi, ormanlık, tarım, kentsel vb. alanlar belirlenmekte, haritalanmakta ve bu plan çerçevesinde alanlar kullanılmaktadır. Örneğin Fransa’da bu plan doğrultusunda tarihi harabelerin 5.000 m. den daha yakınına kulübe bile yapmak söz konusu olamamaktadır. Modern ülkelerin böyle genel planlamalara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’de modern ülkeler kategorisine girmek istiyorsa böyle planlarını ülke genelinde derhal oluşturmalı ve biyolojik değerlerini korumalıdır.

Side’ye 9 Ocak 2006 tarihinde Ali YÜKSER ve arkadaşları ile yaptığımız kısa gezide memnuniyetle gördüm ki Side Tarihi Sit Alanını korumak için Side-Sorgun kıyı kumulunun takriben ortası kadar tel örgü ile koruma altına alınmış. Burada önerimiz; 1988 yılında bile oldukça tahrip olmuş olarak bulduğumuz bu kumsalın tamamının tel örgü içine alınıp sadece tarihi sit alanının değil aynı zamanda kumul ekosisteminin de korunması ve kumulun kendini onarmasına imkân verilmesi yerinde olacaktır. Şunu herkesin unutmaması gerekir ki golf alanı, otel vb. her şey her yere yapılabilir ama kıyı kumulları yapılamaz. Doğal miras ve ekolojik turizm için çok önemli olan kıyı kumullarının korunması umarım bir gün Çevre ve Orman Bakanlığının da gündemine girer ve bilimsel ölçülere göre korunurlar.

 

 

 

Prof. Dr. Turhan USLU

turhanuslu@turhanuslu.net

4 Mart 2009 - 7:15:40 PM - Bugün
Ekleyen editör: Prof.Dr.Turhan USLU