KUMULLAR VE OTOMOBİL YARIŞLARI

Prof. Dr. Turhan USLU
turhanuslu@turhanuslu.net

 

Kasım ayı başlarında TMMOB Orman Mühendisleri Odası, İstanbul Şubesi’nin bir duyurusu çevre ile ilgili Yahoo gruplarında çıkmaya başladı. Bu duyuru, 14 -15 -16 Kasım tarihlerinde Demirköy-İğneada ormanlarında off-road (yol dışı) araba yarışlarının yapılacağını haber vermekteydi. Oda duyurusunda, yarışın kumullardaki kuşları ve bitkileri etkileyeceğini ve toprak yapısını değiştireceği ve ayrıca bölgedeki subasar ormanlardaki bitki ve hayvanları da etkileyeceği vurgulanmaktaydı. Organizasyonu yapanlar Çevre ve Orman Bakanlığı’nın bölgedeki birimlerinden izin almadan bu organizasyonu düzenlemekteydiler. Bakanlığın bölge birimlerinin organizasyonu duymaları üzerine, organizasyonu yapanlar ilgili birime izin dilekçesi vermek zorunda kalıyorlar. Ancak izin dilekçesine cevap alınmadan, web sitesinden bu yarış tüm dünyaya duyuruluyor. Bu arada izin dilekçesinde yarışın kesin güzergâhı yeterli açıklıkta belirtilmiyor.

Bu yarış konusunda gelen yoğun tepkiler sonucu yarış iptal edilmiş ve organizasyonu yapanlar “Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü tarafından verilen izinler geçerli sebep göstermeksizin son anda (bugün - 14.11.2008) geri alınmıştır. Tüm yarışmacılarımıza ve seyircilerimize duyurulur” şeklinde web sitelerinde bunu duyurmuşlardır.

Kumulların hassas bir ekosistem olduğunu ve bünyesinde birçok endemik (dünyada sadece o bölgede olan) bitki türü ve bitki topluluklarını barındırdığını bilmeyen organizatörlerin, Türkiye’deki kumullardaki ilk yarışı bu değildir. Daha önce 10–11 Şubat 2007 ile 5 Mayıs 2007 tarihlerinde İstanbul, Şile ve 5–6 Ekim 2002’de Sakarya, Karasu’daki kıyı kumullarında off-road yarışları düzenlemişlerdi. Organizasyonu düzenleyenler çöl ile kıyı kumulu arasındaki farkı bilmemekte ve dünyada çöllerde yapılan bu tip yarışları Türkiye’de çöle benzettikleri kıyı kumullarında yapmak istemekte ve yapmaktadırlar. Çöl ile kıyı kumulları farklı ekosistemlerdir. Oluşum şekillerinin farklı ve iklim kuşaklarının farklı olmalarından dolayı çöller ile kıyı kumulları çok farklıdır. İçlerinde barındırdıkları bitki ve hayvan türleri de buna bağlı olarak çok farklıdır.

Avrupa Konseyi projesi ile yaptığımız projede sadece Kuzeybatı Anadolu, Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs kıyı kumullarında 67 bitki topluluğu bulduk ve bunların 37’si dünyada sadece Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta olan bitki topluluklarıdır. Türkiye kıyı kumullarında 800’ün üzerinde bitki türü bulunmakta olup bunlardan 24’ü dünyada sadece Türkiye’de olan bitki türleridir. Bu zenginliklere göre Türkiye’deki 17 kıyı kumulunun uluslar arası önemde olduğunu yayınlarımızda belirttik.

Kıyı kumul ekosistemi içinde; plaj kuşağı, hareketli kumullar kuşağı, sabit kumul tepeleri kuşağı, kumul çayırlığı kuşağı, kumul çalılığı kuşağı, kumul ormanı kuşağı gibi birçok habitat (ortam) vardır. Kumuldaki bu habitatların her birinin bitki türleri ve bitki toplulukları da farklıdır.

Kumullar İğneada’nın kuzey ve güneyinde yayılmakta olup14 km uzunluğundadır. Güneybatı Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü’nden Ali KAVGACI araştırmasında İğneada kıyı kumullarında 2 bitki topluluğu ve onlarca bitki türünün listesini vermekte. Bunlardan birçoğu da Türkiye ölçeğinde tehlike altında olan türlerdir.

Kıyı kumulları, biyolojik bakımdan kırılgan tek kurak karasal ekosistemdir. Kumulların bitkileri çiğnenmeye karşı son derece hassas olup çiğnendiklerinde yok olurlar. Off-road yarışları kumul bitki türlerinin yapraklarını, kök sistemlerini ve yeni bitki fidelerini yani kısaca kumul bitkilerini ezer. Kumul bitkilerinin ortadan kalkması ile kumul çok daha fazla ısınır. Bu durum kumulların toprak mikro iklimini etkiler. Kumul toprağını sıkıştırarak bitki türlerinin ölmesine neden olur. Kumullarda rüzgâr erozyonuna daha fazla etki eder ve iç kısımlara kum daha fazla taşınır. Yarışlar ayrıca denizin iç kısımları basmasına ve dolayısıyla buralara tuzlu suyun gelmesine neden olur. Kumuldaki bitki örtüsünün gelişimini ve kumul toprağının su alımını engeller. Çıkan gürültü kumul hayvan türlerini kaçırır.

Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz: Çevre ve Orman Bakanlığı bugüne kadar ne kendisi korunacak kıyı kumullarını tespit edebilmiştir ve ne de bizim tespit ettiğimiz bu 17 alanın korunmasını 1990’dan beri sağlayabilmiştir. 2001 yılında Çevre Bakanlığının çağrısı üzerine gittiğimiz kıyı kumul toplantısında bu önemli 17 kumul alanını kendilerine sözlü olarak açıklamamız da sonucu değiştirmemiştir. Böylesine rahat davranan Çevre ve Orman Bakanlığının olduğu bu ülkede sonuçta doğaldır ki böyle off-road yarışları düzenlenebilmektedir ve gelecekte de düzenlenebilecektir.